top of page

Yoğun Bakımlarda Neler Oluyor?

Önce İstanbul’daki bir özel hastanenin yoğun bakımında yaşanan rezaletin görüntüleri basına yansıdı ve hepimizi sarstı. Yoğun bakım çalışanlarının 79 yaşındaki bir hastaya uyguladıkları insanlık dışı eylemlerin videolarını izledik, hastaya sarf edilen utanç verici cümlelerin altında biz ezildik. Ve henüz bu olayın şokunu atlamadan bir başka kara haber Tokat’tan geldi.


Tokat’taki bir özel hastanenin yoğun bakım hemşireleri 62 yaşındaki felçli hastaya şiddet uyguluyor ve kamuoyunun vicdanında yeni bir leke daha oluşuyor. Aklında ise korkunç bir soru: “Peki ya bilmediklerimiz?”…


Her iki olayda da çalışanlar derhal görevden alındı ve hukuki süreç başlatıldı elbet. Ama yetmiyor, yetmeyecek.  Bu birkaç kendini bilmez, aklıevvel personelin hastalara münferit yaklaşımı yüzünden, mesleğini büyük özveriyle icra eden tüm hemşireler, tüm sağlık personeli ve hastane yöneticileri zan altında kalmış olacak. Hasta ve yakınlarını yoğun bakım gibi kapalı alanlara karşı ekstra bir korku saracak. Şiddet şiddeti doğuracak ve zaten yeterince çoğalmış sağlıkçıya yönelik şiddet de artacak.


Konuyla ilgili Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği ve Türk Yoğun Bakım Uzmanları Derneği’nden resmi bir açıklama var mı diye baktım; ama göremedim. Türkiye’de STK anlayışımız düşündürücü. Her iki derneğin de Taksim patlamasıyla ilgili resmi açıklaması var; ama kendilerini ilgilendiren bu olaylara değinmemişler. Oysa toplumun vicdanında bu yaşananlar da büyük bir yara…


Sağlık Bakanımız Sn. Fahrettin Koca ise kamuoyuna ilgili her iki hastane için de “faaliyetinin durdurulduğu” bilgisini verdi. İncelemeler sonrası İstanbul’daki hastane yeniden faaliyete başlama izni aldı; Tokat’taki hastane ise şu an kapalı. Fakat bu karar da bireysel suç yüzünden toplumu cezalandırmak gibi bir durum değil mi? Günahsız yüzlerce çalışan, o hastanelerden hizmet almaya devam eden hastalar mağdur edilmiyor mu? Örneğin Milli Eğitim Bakanlığımız öğrencisine şiddet uygulayan bir öğretmen videosu yayımlandığında komple o okulu mu kapatmalı? İşini özveriyle yapan diğer tüm öğretmenler, çalışanlar, öğrenci ve ailelerinin mağduriyeti olmayacak mı bu? Çağdaş ceza hukukunun en önemli ilkelerinden biri suç ve cezanın şahsiliği ilkesi değil mi?


Yazımızda son dönemlerde ayyuka çıkan 2 hastaneden örnek verdik; ama ne yazık ki yoğun bakımlara dair olumsuz haberler geçmişte de çokça vardı. Belli ki hastanelerin yoğun bakım bölümleriyle ilgili köklü bir revizyona ihtiyaç var. Hem Bakanlıklar hem hastane yönetimlerinin kapalı alan kontrollerinde esaslı bir “gözden geçirme – reorganizasyon” dönemine girmesi gerekiyor. Yoğun bakım personelinin çalışma şartlarının iyileştirilmesi, stres düzeylerine olumsuz etki eden koşulların düzeltilmesi ile birlikte eğitim ve denetim önemli.


Milletçe güven duygumuzun yeniden geliştiği, yaralarımızın sarıldığı bir hafta olsun…

Comments


Bana Mesaj Gönderin

© 2024 by Zuleyha Abdulbakioglu

bottom of page