top of page

Sağlık Emek Göçü Sorunu

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı ile TTB ortaklığında 3 Kasım tarihinde bir etkinlik düzenlendi. Çevrimiçi etkinliğin ana teması sağlıkta emek göçü sorunuydu. İlgili program STK’ların YouTube kanalı üzerinden de yayımlandı.


Sağlık emek göçü dediğimiz şey, sağlık sistemini oluşturan temel varlığın, yani insan kaynağının, mesleğini kendi ülkesinde icra etmek yerine çeşitli sebeplerle uluslar arası hareketliliğinin ifadesi… Doktor, hemşire gibi nitelikli insan gücünü kaybetmek, sahip olduğunuz teknolojik sağlık yatırımlarını, devasa sağlık tesislerini, ne kadar işler olursa olsun ulusal sağlık sigorta politikanızı zayıflatacaktır. Çünkü sağlığı “sistem” yapan ana güç insan emeğidir, hekim ve sağlık personelidir.  


Dünyada sağlık emek göçünün tarihine baktığımızda bunun yeni bir olgu olmadığını görüyoruz. Peki neden oluyor bu göç? Neden hekimler başka ülkelere gidiyor?

Temel olarak akademide göçler itici ve çekici unsurlar şeklinde 2 ayrı başlıkta incelenir. Örneğin, çalışan göçlerinde çalışanın kendi ülkesindeki “düşük ücret” bir itici unsurken, göç etmek istediği ülkede aynı iş için alacağı yüksek ücret bir çekici unsurdur. Bu bağlamda Uzm. Dr. Nasır NESANIR da yazımızın başında belirttiğimiz etkinlikte bir sunum yaparak dünya üzerinde sağlık emek göçünün unsurlarını şu şekilde özetledi:


İtici nedenler: Düşük ücret, ekonomik kriz, sağlık sistemindeki kaynak yetersizliği, mesleki gelişim olanaklarının yetersiz olması, uzmanlık eğitiminin olmayışı, sürekli eğitim eksikliği, iş memnuniyetsizliği, HIV/AIDS etkisi, ekonomik istikrarsızlık, politik zorluklar, ülkenin sağlık sisteminin kriz içinde olması, olumsuz yaşam koşulları, personel yetersizliği nedeniyle aşırı iş yükü, işsizlik, açlık ve yoksulluk, doğal afetler, çevresel bozulmalar, şiddet – mobbing, ailevi nedenler, savaşlar,güvenli olmayan çalışma koşulları ve güvenlik endişesi, kendi ülkesinde gelecek görememe, insan hakları ihlalleri, sivil çatışmalar, kötü-olumsuz çalışma koşulları, iş güvencesinin olmaması ve malpraktis. (Malpraktis ile hatalı tıbbi uygulamadan doğan hukuki ve cezai sorumlulukların ağırlığı kastediliyor.)


Çekici nedenler: Daha yüksek gelir, daha iyi çalışma koşulları, daha iyi sağlık sistemi, ileri eğitim fırsatları, aile için daha iyi bir gelecek, seyahat olanakları, işçi dövizi gönderme ve daha iyi bir yaşam…


Ülkemizin sağlık emek göçüne ilişkin gerçekleri ise üzücü... Bilindiği üzere yurt dışına eğitim görmek ya da çalışmak için gitmek isteyenlerin iyi hal (good standing) belgesi alması gerekiyor. Yurtdışında hekimlik yapmak için TTB’den alınan İyi Hal Belgesi sayıları 10 sene öncesine göre 40 kat, geçen seneye göre ise 2 kat artmış. Sadece geçtiğimiz ay 215 hekim yurt dışına gitmek için iyi hal belgesi almış. 2022’nin ilk 10 ayında ise toplamda 2153 hekim! 1106’sı Uzman, 1047’si Pratisyen olan tam 2153 hekim…


Arama motorlarına “doktorlar için” yazmaya başladığınızda peşi sıra size “Doktorlar için Almanca, doktorlar için İngilizce” gibi tahminler sıralanıyor. Arama motorları algoritmalarına göre belli ki ülkemizin bu kıymetli meslek grubu, yabancı dilini geliştirme konusunda arayış halinde. İyi hal belgelerinin sayısı artacak gibi görünüyor.


Bir ülke için sağlık emek göçü neden önemli? Çünkü sağlık çalışanı açığının eğitim ile kapatılması hem çok uzun sürer hem de maliyetlidir. 1 hekimi kaybetmek, sadece 1 hekimi kaybetmek değildir; onunla birlikte diğer genç sağlık çalışanlarını eğitme ve sağlık sistemini geliştirme kapasitesinde 1’den daha büyük kayıplar yaşamak demektir. Diğer yandan, göç etmeyip ülkesinde kalmayı tercih eden sağlık personelinin azalan sağlık personeli sebebiyle iş yükü artmakta. Kalanların motivasyonu, sağlık hizmet sunumu gibi son derece stresli bir işe dayanma gücü bu kayıplardan olumsuz etkilenmekte…  


Göçü alan ülkeler açısından ise durum sevindirici. Tıp ve sağlık gibi yüksek olan eğitim maliyetine katlanmadığı nitelikli iş gücüne hiçbir bedel ödemeden sahip olmakla kalmayıp, onu istediği yer ve şartta çalıştırabiliyor. 184 sayılı Toplum ve Hekim Dergisi’nde yayımlanan bir araştırmaya göre gelişmiş ülkeler göçmenleri, genellikle kendi mezunlarının gitmek istemediği mahrumiyet bölgelerinde çalıştırmak üzere istihdam etmekte. Örneğin ABD’nin yoksullarına yabancı kökenli doktorların hizmet verdiği, göçmen hemşirelerin de genellikle yerli hemşirelerin istemediği günlerde ve gece nöbetlerinde çalıştırıldığı bilinmekte.

Yani belli ki bu işten sadece göç alan ülkeler karlı çıkıyor. Öyleyse ülkemiz ve vatandaşlarımız için de tüm dileğimiz hekim ve sağlık personelinin mesleklerini burada icra etmeye devam edecekleri ortamların hızlıca yeniden var edilmesi olacaktır. 


Türkiye’nin sağlık emek göçü gerçeği, acilen çözülmesi gereken bir gündem başlığı olmalıdır.

Hekimsiz kalmadığımız haftalarımız olsun, iyi ve sağlıklı haftalar Türkiye’m!

Comments


Bana Mesaj Gönderin

© 2024 by Zuleyha Abdulbakioglu

bottom of page