Türk Edebiyatı’nın önemli isimlerinden yazar – şair Ceyhun Atuf Kansu’nun bir çocuk doktoru olduğunu ve yaşamı boyunca aktif hekimlik yaptığını biliyor muydunuz? Kendisi edebi üretkenliğinden hiç vazgeçmezken, çocuklar için çalışmayı, mücadele etmeyi ve dertlenmeyi de bırakmamış idealist bir hekimdi.
Şairimiz 1950’li yıllarda Turhal’da hekimlik yaparken kızamık salgını baş gösterir. Onun bir hekim olarak zor şartlar altında gösterdiği yoğun mücadele, salgını yenmeye ne yazık ki yetmez. Sadece tek bir köyde 23 çocuk hayatını kaybeder. Bundan çok etkilenen Ceyhun Atuf Kansu “Kızamık Ağıdı” isimli o meşhur şiirini yazar. Bu şiir, sadece ölen çocuklar için bir ağıt değil aynı zamanda aydın insanların, devletin, bu salgınları önlemek için yeterli çabayı göstermemesine bir isyandır.
Geçtiğimiz günlerde sağlık ve edebiyat temalı bir yazı dizisi için bu şiiri inceliyordum. Pediatrist bir dost “Okurken gözlerim doluyor.” Dedi. “Benim de ama neyse ki geçmişte kaldı o günler” diye cevap verirken kızamık istatistiklerine uzun zamandır bakmadığımı fark ettim. Geçmişte mi kaldı hakikaten? Yok, geri gelmiş!
Önce hastalığı bir hatırlayalım. Kızamık, kızamık virüsünün neden olduğu, yetişkinlerde de görülmekle birlikte çoğunlukla çocukları yakalayan, son derece bulaşıcı (insandan insana), en belirgin özelliği yüksek ateş, vücuda yayılan kırmızı döküntüler olan, özellikle bağışıklığı düşük hastalarda zatürre, beyin iltihabı, körlük gibi ciddi sorunlara yol açan ve ölümcül olabilen bir hastalık. Bu hastalıktan korunmanın tek yolu ise aşı.
Türk Tabipler Birliği 16 Haziran 2023’te konuyla ilgili detaylı rapor içeren bir bülten yayımlamış. Ülkemiz, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi Kızamık ve Kızamıkçık Raporuna göre, son bir yılda 457 Kızamık vakası ile Rusya ve Tacikistan’ın ardından üçüncü ülke. Nisan 2022-Mayıs 2023’te bildirilen 457 vakanın 343’ü 2023 yılının Ocak ve Şubat aylarına ait olup salgının boyutu özellikle 2023 yılında gitgide artmış.
Rapora göre ülkemizde 2023 yılının ilk dört ayında kızamık ön tanısıyla 2005 kişi incelenmiş ve bunların 1440’ında kızamık laboratuvar tanısıyla doğrulanmış. Kızamık vakalarının büyük çoğunluğu 1-9 yaş grubunda…
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise 14 Kasım 2024’te kızamıkla ilgili bir bülten yayınlamış. Dünya genelinde 2023’teki tahmini kızamık vakası 10,3 milyon ve bu 2022’ye göre %20’lik bir artış demek. Güvenli ve uygun maliyetli bir aşısı varken diyor rapor, dünyada 2023 yılında 107.500 kişi kızamıktan ölmüş. Bunların çoğu 5 yaşın altındaki aşısız çocuklar…
Kızamık salgınını önlemek ve toplumları bu virüsten korumak için her ülkede 2 doz kızamık aşısının %95 ve daha fazlası oranında uygulanması gerekiyor. TTB ülkemizdeki mevcut durumu raporunda özetlemiş: “Sağlık Bakanlığı’nın DSÖ’ye bildirdiği veriler, 2021’de ülkenin yarısında kızamık aşısı tamamlanmış çocuk oranının yüzde 95’e ulaşamadığına, 2023'te ise 34 bölgeye ayrılarak paylaşılan verilerde iki doz aşıyı tamamlamış tek bir bölgenin dahi olmadığına işaret etmektedir. Yüzde 95 kızamık aşılı oranına erişemeyen her mahalle, ilçe, il, bölgenin salgın tehdidi altında.”
Bakanlığımızın işi çok, sağlık ordumuzun yükü ağır. Aşı retçilerinin çığırtkanlığı ise korkunç! Mehmet Akif “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın!” demiş ya hani, dilerim bu milletin şairleri bir daha kızamık için ağıt yakmasın…
Comentarios