top of page

#birkitap Acayip Şeyler Örüyoruz Başımıza

Hiç kimse okumayacak olsa bile, hatta belki de hiç kimse okumayacağı için yazmak iyidir, bunu biliriz. Tıp doktorları da günlük tutmanın sağlığı koruduğunu ve iyileşmeyi hızlandırdığını söyler. Peki ya başkasının günlüğünü okumak?

 

Kim olduğunu bilmediğimiz ve hiçbir zaman da öğrenemeyeceğimiz birilerinin, uzun yıllar evvel kendi kendine karaladığı sayfalara bugün bir roman okuma kolaylığında “sahip olmak”, heyecanlandırıcı bir deneyim.


İşte bu deneyimi bize yaşatan ‘Acayip Şeyler Örüyoruz Başımıza’, çorap söküğü gibi akıp giden 128 sayfalık “türsüz” kitabın adı… Evet, eski bir sahafın tozlu raflar arasından çıkardığı 27 farklı günlükten derlenen çarpıcı metinlerle dolu bu kitap, belli bir türe ait olma zorunluluğu hissetmiyor. Tıpkı bir zamanlar beğenilme kaygısı duymadan yalnızca yazmak için yazan günlük sahiplerinin haletiruhiyesinde; kuralsız, dürüst ve içten…


Onlar tuttuğu günlüklerin bir gün bizim başucumuzda sonsuz okuma keyfi sunan bir kitaba sayfa olacaklarından habersizdi, biz de bugün onların kim olduğunu bilmeden kapılıp gidiyoruz hikâyelerine. Çünkü insan, hani şu her biri diğerinden farklı olan insan, bazen nasıl da benziyor birbirine! Bizden 70 yıl evvel, yaşadığı gündelik düş kırıklığını akıtırken kalemine bir bilinmeyen, nasıl da aynı şeyleri hissedebiliyor bugünkü bizimle!


Günlüklerin sahipsizliği kadar, onları bir kurgu eser yaratırcasına özenle işleyip, mahremiyet ihlaline sebep olmadan bize aktaran yazarın da gizemli olduğunu söyleyebiliriz. Bir zamanlar sahaflık yaptığını, bulduğu şeyleri güzel anlamlandırdığını ve bunun ilk kitabı olduğunu biliyoruz. Ha bir de, sesini. Çünkü Youtube kanalında Sahipsiz Günlükler başlığıyla dinlemeye değer nostaljik okumalar yapıyor V. Ferit Dedeağaçlı.


Görünen o ki yazar başkalarının geçmişi ve bizlerin bugünü arasında köprü kurmaktan vazgeçmeyecek, biz de başımıza yeni şeyler örülmesini bekleyeceğiz.


コメント


Bana Mesaj Gönderin

© 2024 by Zuleyha Abdulbakioglu

bottom of page